Eski kasaları alma (daha kalın olanlar, fat diye geçer). Bozulma riskleri çok daha yüksek.

Firmware aleti kırmak için önemli. Yamulmuyorsam 3.55 öncesi kırılabiliyor, bir zamana kadar çıkmış olan oyunları disksiz oynayabiliyorsun ama online'ı unutuyorsun.

Efendi gibi kullanacaksan versyonun senin için bir önemi yok.

Kırıp da oyunları harddiske atmıyorsan harddiskin de pek önemi yok.

sagol, son model alayim bari kampanya bulursam

eger arabadan fazla anlamayan birisiyse kablolar cikmis mi diye kontrol edilir, arabanin yag seviyesine su seviyesine bakilir.

en olmadi ' ne oldu buna yahu' diye meraktan bakilir :)

duruma gore degisir.

lpg'nin isigi yanmiyordur, akuden aldigi ground'u kontrol ederim.

normal normal yururken susmaya meyledip kerkiniyorsa benzin pompasina bakarim.

mars basip calismiyorsa yine benzin pompasinda veya ateslemede sorun vardir. bujileri söküp ateşlemeye bakarım.

değişir yani.

"su kaynatiyor mu acaba la bu araba" diye bakmana gerek yok, o kendini belli eder zaten hayvan gibi buharla.

Bu tür durumlara dair tek bir en iyi cevap bulmanın olanaksız olduğunu söylemeliyim. Yani çözüm soruna uygun olmalıdır; sorun da bir şekilde kendisini gösterir. Örneğin bir ses gelir, titreşim olur, araba güçsüzleşir, tekler, sarsıntı yapar ya da arıza ışığı yakar. Tüm bunlar için yapılması gereken şeyler ve bakılması gereken yerler farklıdır.

yine de elimden geleni yapayım.

ses gelirse sesin geldiği (sağ arka gibi) yere bakılıp fiziksel inceleme yapılır. sesten sese de fark vardır ama taş çarpmasından falan bahsediyorum.

titreşim varsa lastiklere veya disklere; aracın yürüyen aksamına bakılır.

araba güçsüzleşirse, teklerse buji, distribütör, hava filtresi kabı ya da motora su kaçıp kaçmadığına bakılır, benzin kalitesizse de yapar. turbolu arabalarda düşük oktan benzin avans vurmasına yol açar ve avans çarpanını düşürür. opel' lerin tümünde maf sensörü bozulmaya çok elverişlidir; o kirlendiyse sökülüp üflenir.

araçta sarsıntı varsa motorda fiziksel hasar olabilir, mesela motor kulağı kopmuş olabilir.

Bunların dışında göstergede turuncu ışık yandıysa (lastik sensörü/ bakım zamanı/ balata aşınması vs) araç servise götürülmeli, kırmızı ışık (yağ miktarı/ yağ basıncı gibi) yandıysa mutlaka durdurulup çekici beklenmelidir.

Hiçbir bir şeye bakılmıyor.Sadece anlıyormuş gibi görünmek için açıp bakılıyor.Zaten araba yeniyse kaputu açtığınızda bir şey göremezsiniz.

godaddy'nin sitesindeki panelden nameserverları host eylediğin şirketinkilerle değiştirsen, sonra da cpanel'de yönlendirme ayarı varsa oradan ayar çeksen?


olmadı htaccess ile de yönlendireiblirsin domaine göre sanırım.

taksim'den ücretsiz servisler kalkar, yazın da olması gerek eğer değişmediyse bu senelik.

edit: akm'nin önünden

ortaköy - taksim.
taksim - santral kampüs ring seferleri

yararlanabilirsin.. üniversite kimliğini göstermen ve niyetini anlatman yeterli olacaktır..

Muhtemelen kitap alamazsın, ama kitapların belli bir bölümünden fotokopi çektirmene izin verirler bence.

Kolay gelsin...

bahcesehi uni.nin kutuphanesinden ucretsiz yararlanabilir misim, kitap disari cikaramazmisim sadece.

merak edenler icin bulunsun.

galatasaray'a galatasaray dışında okuyanları almıyorlar. veliler vs bile hiç giremiyor. o yüzden direkt bahçeşehir'de dene şansını.

bilgi üniversitesi'nin kütüphanesini kullanabilirsin. üniversiteden olmayanlar kitap alabiliyor mu bilmiyorum ama kütüphaneden ücretsiz faydalanabiliyorlar.

her üniversitenin ayrı prosedürü var galiba. mesela, boğaziçi eğer öğrenci değilsen "üyelik" istiyor o da yıllık 50 lira falan.

bahçeşehirden kitap almak istersen senin için alabilirim

iwpag'ın mesajına ek; geçtiğimiz seneye dek kitap ödünç alınamıyordu iü merkez kütüphanesinden, içeriye girmen yahut orada yararlanman konusunda sıkıntı çıkar mı bilemiyorum ne yazık ki.

Bahçeşehir'in de "ein lied"in dediği gibi bir hizmeti var. Senelik 50 lira verip, üye olabiliyor, imkanlarından yararlanabiliyorsun.

suriye den ne istiyorsunuz?sor bunu bence.

Slim fit derken, Gomlekler slim fit di mi?

Terziye git, 10-20 tl ye yaparlar. Derdini anlat, kollari bile daraltirlar istersen.

Koyu tek renk çizgisiz takım elbise içi, beyaz gömlek bide papyon kurtarır gibi geliyor bana. Papyon yerine kravatta olabilir. Önemli olan ciddi bir kıyafetle gitmek.

takım alma konusundan defalarca dili yanmış, kalifiye bir hıyar olarak cevaplandırmak istiyorum sorunu.. yerinde olsam tuxedo'yu kiralar, giderdim. çünkü ondan düşük kiralama gideri olan şeyler seni orada ihya etmeyecek anladığım kadarıyla.. ayrıca, "alayım, sonra da giyerim." mantığıyla zaten çok daha fazla zararlı çıkarsın işten.

sebebi sadece dalgaya vurmaktır çünkü lütfen şunu bi çevirin diye gelenler güya ingilizce biliyor ve çeviri yaparak para kazanıyor ama aslında bir bok bilmiyorlar gelip burada soruyorlar. ne yani biz onların yaapamadığı işi yapıp bir de sayemizde para kazanmasını mı sağlayalım? hayır zor bir şey olur yardım ederiz falan tamam ama sürekli aynı olay gerçekten insanlar kendini ingilizce iliyor sanıyor. benim annem medikal çeviri yapıyor senelerdir ve su anda bile internet olmasaydı bu işi yapamazdım diyor çünkü araştırma yapmasını biliyor. ama burada soru soranlar bi sikim bilmiyor aaa sinirlendim

neira +1 ingilizce bildiğini düşünenlerin çeviri de yapabileceğini düşünmesinden kaynaklanan bazı yan durumlar :)

bazısı da çeviri istiyor hangi dil olduğunu yazmıyor. ona rusça çince google translate çevirileri kopyalayıp yapıştıranlar da komik oluyo, haklılar da :)

markanın hedef kitlesine göre değişiyor hitap şekli.
örneğin gençlere yönelik bir marka veya kampaya ise çoğunlukla "sen" diye hitap ederler, amacı ise "bak sana ne kadar yakınız, ne kadar samimiyiz" mesajı vermektir.

ama banka gibi kurumsal şirketler, çoğunlukla "siz" der. örneğin akbank "sizin için" diyor, bunu söylerken hem mevcut müşterisini hem de potansiyel müşterisini hedef belirlemiş ve "biz sizin için çalışıyoruz, kalbimiz sizin için atıyor" şeklinde bir mesaj veriyor.

ama bunu her zaman yapmaz çünkü mesela gençler için br kredi kartı çıkardığı zaman tavrını değiştirmek durumunda.
extra genç miydi neydi hani kart için reklem yaparken gençlere "siz" diye hitap ederse gençlerle arasına mesafe koymuş olur. çünkü genç müşteri ciddiyetten biraz uzak ve samimiyete çok yakın tutulmalı. ona daha çekici gelir çünkü.

kozmetik reklemlarında "biz buna değeriz" diyor mesela, söylemek istediği belli, "sen, ben ve diğerleri, biz kadınlar buna değeriz" mesajı veriyor ve müşteriyi o reklamlardaki top modellerden, aktristlerden biri gibi hissetmesi için ve "o" güzel ve bakımlı kadının da dahil olduğu bir grupta yer aldığını hissettirmek için "biz" diyor.

sonuç olarak markanın imajı, kampanyanın içeriği, hedef kitlesi, müşterinin yaş grubu, yine hedef kitlenin ekonomik düzey grubu (A, B, C, D,) gibi kriterler sonucu hitap şekli değişiyor.

"bakkal abiler, size muhteşem bir teklifimiz var" gibisinden bir cümle ile hedef kitle bariz belli edilmediyse elbette "siz" saygı sevgi çerçevesinde direkt bireye seslenmek için kullanılmaktadır. türkçe genelinde bakarsak yani. topluluğa seslenildiği imajı vermiyorsa "neden hep beraber gidelim la?" demiyorsan ihtimalle öyledir. aslında çok da fark yaratmıyor hani. kendini özel hissetmek istiyorsan üzerine alınırsın, "işim olmaz bu pisliklerle, batasıcalar" diyorsan alınmazsın.

yine de "siz" derken genelde bireye hitap söz konusu diye düşünüyorum. oturup bunun kuralını da koymadık hani. tamamen reklama ve reklamcıya kalmış bir şey bu.

gayet guzel cizilmis , adamlar guzel cizmis yesil kirmizi falan. sahsen ben begendim.

sorunun diger kismina cevap veremeyecegim cok uzgunum , guzel cizilmis oldugunu belirtmek icin yazdim sadece. yoksa edgeworth box falan diyince utility function falan benim aklima zeytinyagli pilakiden baska bir sey gelmedi ki o bile cok zor geldi.

verdigim gecici rahatsizliktan dolayi ozur dilerim , umarim isine yarar cevaplar bulursun kardes.

retalliation

counteract de var.

counter attack, karşı saldırı gibi bir şey demek. fight back de olabilir, mesela kavga ederken, kavgayı başlatanı dövmek gibi. response, daha farklı bir şey, baskı ateşindeki karşılık gibi.

nerede kullanıldığına göre değişiyor demek ki.

reprisal da var retaliation bunun sinonimidir.

retaliation olarak yazılacak. tek l.

oald8.oxfordlearnersdictionaries.com

aradigim kelime retaliate idi

ileri derece fransızca bilen birisi olarak ben duymadım.

yine de TV5.org'u öneririm fransızca çalışmaların için. ayrıca rfi.fr ı da kullan ve iki dil bilen birisi olarak klasik gelebilir ama film izle. günlük falan çalışılarak olabilir aslında disiplinli biriysen. yine de konuşmak için ne bileyim fransa'da bir chantier falan ayarla, 4-5 saat iş yapıyorsun sonra gezme, eğlenme vs. faydası olabilir.

Her şeyi ne kadar çok bilen var?! Nurullah Ataç ileri derecede Fransızca bilirdi ve kitaplarla kendi kendine öğrenmiştir. Hint-Avrupa dillerinden zaten iki tanesini biliyorsunuz, Belçika'da kulak da gelişir. Kolay gelsin size.

Konuşma konusunda gelebilirmisin bilemem ama gramer konusunda daha ileri bile gidebilirsin. Hali hazırda ingilizce ve italyanca biliyorken, kelime haznen zaten geniş olacak. Kardeşindende telafuz olarak yardım alırsan neden olmasın. Fransızca başta okuma kurallarıyla insanları yıldırıyor ama bu aslında göründüğü kadar zor değil. Hatta ingilizce daha önce bilmediğin bi kelimenin nasıl okunduğunu kestirememe olanağın var ama fransızcada bu istisnalar dahilinde.

hava ve deniz tasimaciliginda giriyor ikisi de ama biz trenle gidecegiz. schengen'e dahil olmayan ulkelerden (sirbistan) girecegimiz icin de kontrol kesin olacagindan sakata gelmek istemiyorum

ben de türkiye'den bulg. ve rom. araştırmıştım. bildiğim kadarıyla schengen'le bulgaristan'dan 4-5 gün transit geçebiliyorsun sadece. mesela yunanistan'a gideceksen olabilir. ama romanya vize isteyebilir. ordaki memura vereceğinz rüşvetle de hallolabilir. risk var...

hayır.

Al fakhar bir numara, bahreyn 2 numaradır diye duydum. mısır çarşısından yarım kilosu 25 tl aldığımı hatırlıyorum. pazarlık yapıyorlar.

kutusunda satiyorlar degil mi, acik degil?

yarim kilo ne kadar gider her aksam icilecegi varsayilirsa?

kutuda satıyorlar, 30-40 içim gider gibi düşünüyorum. bu birazda nargilenin kiremitinin büyüklüğüne bağlı. Elma-Nane ikilisi karıştırmak hoş olur bide. Nane ağır olur ama içimi kolaydır, elma yeşil ve kırmızı elma olarak 2 çeşittir, birisi diğerine göre daha ağırdır. zannedersem yeşil ağırdı sorarsın. Bahreyn o verdiğim fiyat bu arada.

öncelikle plovdiv-sofya arasını otobüsle gitmek en mantıklı. yol 2 saat sürer. plovdivde gece hayatı iyidir. öğrenci yoğunluğu vardır 1 gün yeter bence. tabi bi de casino olayına girebilirsin. sofyada da gece hayatı iidir. özellikle merkezdeki kulüpler iidir. ama benim tercihim ve önerim "studentski grad" dedikleri öğrenci yurtlarının olduğu bölge. güzel barlar ve kulüplerin yanı sıra eğlencesi de iidir. bulgaristanda yemek ucuz sayılır. istanbuldan %10-%20 daha ucuz. alkol de çok ucuzdur, gece mekanda bile. bi de şehir içi taksi kullan bence. ucuzdur. tabi taksiye binmeden önce ön camda dıştan görünecek şekilde yapıştırılmış olan taksi açılış ve kilometre fiyatlarına dikkat et. 0.90 lev aşağı olmasına dikkat et. zamanım var bulgaristanda 3-4 gün deniz yapiim diyosan da tereddütsüz sunny beach derim. burgaz şehrine bağlı bir tatil beldesidir ve çok fenadır.. plovdive otobüsle 2 saat sürer sürmez.

plovdiv'de 4 gece kalmıştım 1-2 gece yeter ama. ufak temiz sakin bir şehir gece hayatını ıskalamışım demek ki çünkü açık pek bi yer bulamamıştık 11den fln sonra :/ yemek içki hem ucuz hem kaliteli. bi evet hayır için kafayı bizim yaptığımızın tersi şekilde sallıyolar ona dikkat yani evet diyo ama kafayı sağasola sallıyo bi de aradaki mesafe ne kadar tam hatırlamıyorum ama stara zagora var görülmesi gereken bi de şehrin biraz dışında ortaçağdan kalma bi kilise vardı adını da hatırlamıyorum ki..dolmuşla gidebiliyosun aeroflot'a sor istersen

patates kızartması ya da külahta patates. bardakta mısırı bilmiyorlar hiç, bunu da düşünebilirsiniz.

kumru .. kimi yerlerde karışıkta derler... değişik gelebilir onlara.

krep falan demişsin. waffle olmaz mı peki?

makarnayı da düşünün bence çok iyi olabilir. plastik tabaklarda satabilirsiniz.

@barkopasa, bunlarin waffle diye bildigi sey aslinda krep dedigim olay. waffle desem daha dogru olurdu dogrusu; yalniz icine nutelladan baska bir sey koyulmuyor (belki bir tek muz)...

buz badem

midye dolma

tantuni

krep nutella ikilisini demişsin de onu önceden hazırla sonra ısıt olayı olmaz yahu. suratına bakmaz italyanlar onun. hoş sırf ucuz öğrenci işi diye saçma sapan dönerleri yiyolar ya yemek diye. herneyse eğer pişirme işi yoksa üncelikle soğuk makarna ve pirinç salatası işine girin. biraz birşeyler olsun eğzantirik diyorsanız elinizden de gelirse kısır yapın güzel olursa mis gibi yerler. mercimekli filan soğuk salata olayları da var. sıcak bişeyler de olsun dersen (hangi şehirdesin bilmiyorum) ama illa ki her şehrin gece mekanı çevresinde bir iki vardır şu otobüsden dünme büfeler. işte mesela orda olan sandvic çeşitlerini uygulayabilirsiniz cotoletta salamella filna bunları onceden pişiriyolar çoğu zaman sonra son dakka tost makinasında ısıtıp ekmekle birlikte sunuyolar. yani pişmicek diyorsan formül ancak bu. veyahut focaccia yaptırıcaksınız onu dilim dilim ısıtabilirsiniz. soğuk sandvicin de bu arada oyle çok bi masrafı yok ki aslında bakıcak olursan. trye göre hatta cok daha kaliteli malzemeyle daha ucuza gelebilir bile. tonlu prosciutto lu salata domates eşliğinde gayet sunarsınız. bak insalata caprese de olur. veya bruschetta.

flashla falan alakası yok, site barındırmak için hosting alırken içeriğe bakacaksın. mesela turhostta tek domain barındırma ücreti senelik 45 tl gibi bir şey, 10 domain barındırma 200 tl civarı. siz 200 lük alıp 10 tane alanadı barındırabiliyorsunuz.

bunun çeşitli yolları var.
yardımcı olmadan önce bir iki önbilgi daha lazım.
öncelikle halihazırda bir hostunuz var mı?

varsa,
host'unuzun cinsini belirtir misiniz?
reseller, domain bazlı veya dedicated.
Bunlardan hangisi?

@alchemistt dostum hangi kafadasin su anda? ne flash'indan bahsediyosun?

@velhasilkelam buyuk olasilikla hostgator'un baby tarifesini alacagim. hangisi oluyorsa o bilmiyorum acikcasi.

@ncr son paragrafta flash'tan bahsetmişsin, adam da flashla alakası yok demiş. sen hangi kafadasın?

(bkz: dreamhost)

dreamhost yapıyor.

(bkz: Dreamhost/#11445880)

1-2-3-4-5= www.gkg.net

uzaklarda aramayın derim:

www.hostbul.net

Hız, Türkiye'deki sunucuya göre farkedecektir tabii ama iyi bir şirketten sunucu kiralarsanız arada uçurumlar olmaz. İki firmanın da sunucuları iyidir ancak her şirketin iş kalemlerinden bazılarına daha ağırlık verir. Bu yüzden GoDaddy alanadı konusunda daha iyi iken, Hostgator da hosting üzerin yoğunlaşmış, bu konuda isim yapmışlardır. (Hostgator Türkiye'de de Türkçe faaliyete başladı sanırım)

Ödemeyi kredi kartıyla yapacaksanız hesabınız hemen açılır.

edebiliyorsun dashboard'tan işlerini aynı şekilde. eklenti kurabiliyorsun. istersen manuel olarak, istersen de normal wp interface'ten yapıyorsun.

www.bluehost.com a bakın hemen kur deyince kuruluyor wordpress çok rahat oluyor. Ayrıca wordpress çok rahat kurulur wordpress türkiye adresinde adım adım anlatılır ve inanın windows kurmaktan daha kolaydır.

ilk sorulara cevabım yok kullanmadığım için. ancak kendi domain hostunuz ile zaten onu yapabiliyorsunuz. ben az çok bilg.dan anlasam da php falan hiç bilmiyorum. çok çok az ters mühendisilik ile sıkışınca koda bakıp bişeyler yapıyorum. ama bunu hiç bilmeden de sadece wp yükleyip aktif yapıp (kurulum yapıp) sadece panel ile iş görebiliyorsunuz.
benim sitenin wp paneli i.imgur.com

Merhaba,

Zaten .Orgda da yine o dashboard'a sahip olacaksın. Hatta .org'ta istediğin site temasını ve de plugin denilen eklentileri kullanabilme imkanın da var.

edit: Şurada kurulumu ve ayarlarının video'lu anlatımları var.

www.vidobu.com

hizli ve ise yarar cevaplar icin herkese icten tesekkurler. cok yararli oldu.

son bir sorum da su; simdi ben .com'dan site olusturmaya basladim. .org'a gecince, .com'daki sitemi aktarabilir miyim? evet ise nasil oluyor bu?

gazla direk baslayinca duzenlemeye, o kadar emegim bosa gitmesin istiyorum .org kullanmaya baslayinca.

wordpress kullanmıyorum ama xml olarak import/export etme seçeneği var galiba.. hala duruyorsa oradan yapabilirsin..

abi kaşarlı menemen yap?

sosisli kaşarlı yumurta olabilir?

ricotta üstüne reçel, bal vs
kurutulmuş domates,
yumurtalı patates

oha ben senin italyaya gitmeden önceki halini biliyorum vay anasını. hayat çok garip lan. neyse vol au van gibi bişey vardı yazılışını unuttum. ondan al içine mozzarellayı daya ver fırına çayla yi. nutella kruvasan artı capuccino gayet iyidir. markete git bisküvi vardı türü cantuccini, bademli ve sertt bişey onunla kahvaltı edebilirsin oda güzel olurdu. ayrıca nassı zeytin, beyaz peynir yok. feta greca al beyaz peynirin aynısı. sıkıldım yazmaktan işin felsefesini yapamıcam daha fazla :P

beyaz peynir yerine feta?
ama kapali ambalajlarda olanlar degil de marketlerdeki gastronomi bolumlerinde acik olarak satilanlarla idare edebiliyorum ben..

yani konun uzmanı değilim ama ben çok sıkışınca buzlukta ne çok ne az donmuş eti alıp ince ince doğruyorum (ince doğraması kolay olsun diye donduruluyor)sonra tavada kavuruyorum yanına da genelde pilav ve püre yapıyorum ama bir şekilde iskenderin uzaktan akrabası haline getirebilirsiniz bunu bence; domates salçalı ve/veya domatesli sos ve kıtır ekmeklerle. e tabi yoğurt ve tereyağ da olmalı.

beyti yaptim netten buldugum bir tarifle, on numara oldu. artik huzurluyum ve hayata daha pozitif bakiyorum. sonucu merak edenler icin fotograf koyuyorum: i.imgur.com

sanırım kutusuyla birlikte olunca sorun yaratmıyor. yani orjinal ambalajında, Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlı ürünlerde sorun çıkmayabilir. yine de DHL'i arayıp sorsun Türkiye'den aileniz, onlar prosedürü anlatırlar.

reçeteyi yollasınlar, onunla almayı dene

@efx turkiye'de recetesiz satiliyor bu ilaclar, recete yok yani

annem bana ilaç gönderiyor hep (yer isviçre). ucuz bir tişort alıyor, ilaçları karton kutusundan çıkarıp tişorta sarıyor, sonra da ptt'den normal postayla gönderiyor. üzerine hediye yazdırıyor, ilaç olduğunu söylemiyor. en geç 1 haftada elime ulaşıyor hep. hiç sorun yaşamadım.

olur da fark edilirse başın belaya girer yalnız. direkt uyuşturucu şüphelisi muamelesi görürsün yani, o ne abi öyle.

italya'da doktora gidip reçete almayı denedin mi?

parantezler yanlış olmuş başlıkta

ispanyolca düşünsel alanda da oldukça etkin ve yaşayan bir dil. fransızca 20. yüzyılın ilk yarısındaki kadar canlı değil artık. ispanyolca bilgisiyle siyaset felsefesi, hak kuramı, devlet kuramı, hukuk felsefesi vb. üstüne çalışan akademisyenler biliyorum. ispanyolca edebiyat da çağımızın en canlı edebiyatlarından birisi. öte yandan ispanyolcayla italyanca gramer olarak birbirilerine oldukça yakındırlar. bir türkün kazakça öğrenmesi gibi bir şeydir. fransızca kesinlikle daha zordur.

gramerden yana derdim yok, italyanca, ispanyolca ayni oldugu kadar fransizca da bunlarla tipati ayni gramerde (portekizce ve romence de oyle).

benim demek istedigim, fransizca kelimeler italyanca'ya daha benzer geliyor ispanyolcaya oranla

Ilk soruyu cevaplayabilirim: Evet, Italya'da basvurma hakkini haizsiniz.

evet basvurursun arkadaslarin dedigi gibi : harc bedeline ok. diyorsan, 6 aylik vizeyi kolayca alirsin. tabiki birkac belge hazirlaman sart. hazirlayacaklarin italya yla baglantini gostermeli; evde yasiyorsan kira kontratin gibi. okuyormussun, okuldan ogrenci belgesi gibi. e mali durumu gosterir belgeler de fena olmaz. bir de ingiltere de nerde konaklanacak, ne kadar kalinacak; bunu da basit bir hostel ya da otel rezervasyonuyla halledebilirsiniz. gidis donus ucak biletleriyle bu is tamamdir.

dostum belçika falansa ya da her neresiyse mutlaka charter çalışan havayolları vardır. mesela freebird charter bir firmadır. onların temsilcilerine mail atarsanız, ya da kendilerini direk bulursanız bahsettiğin fiyatlarda uçman gayet mümkün olur.

Plaza Tur isimli şirkete ulaş bence bir kere. Onlar kongrelere vb. özel olaylara uçak kiralıyorlar direkt olarak. 25 kişi az değil, bir güzellik yapabilirler. Hangi Avrupa ülkesinde olduğunu bilmesem de, Almanya'ya yakın bir yerdeysen German Wings ve Thomas Cook ile de irtibata geçebilirsin. Bir de BoraJet var. Küçük uçaklarla yurtiçi uçuyorlar. Belki yurtdışına açılmalarına vesile olabilirsin.

O da olmazsa bana ulaş, ben biraz uğraşayım. Mevzu hoşuma gitti çünkü :)

www.havas.net

ortalama 1.5 saat sürüyormuş.

en doğru bilgiyi taksim havaşı arayarak edinebilirsin. uçak saati ve trafiğe göre onlar hemen hesaplıyorlar.

geçende 2 saat öncesinden taksim'den binmeme rağmen uçağı kaçırdım.(iş çıkış saatiydi gerçi) 2,5-3 saat önceden bin.

(bkz: iko iko)
(bkz: belle stars)

bende üni de spss yi gördüm
abanmadıkça anlaşılacak bir şey değil gibi
ben bi pok anlamadım zaten ödevler falan olmasaydı çakardım.
bu arada bölüm maliye.
erp daha kolay çalıştığım şirket kullanıyordu.

danışman veya abap yazılımcısı olmayacaksan sap'yi öğrenmene bile gerek yok. genel sistemi hakkında bilgi sahibi olsan yeter. zaten her şirketin süreçleri farklı olduğu için anca genel hatlarıyla öğrenebilirsin. hangi bölümle ilgiliysen o modül hakkında bilgi toplasan yeter.

spss i kursta öğrenmek daha önemli. genelde istatistiksel analizlerde kullanılıyor.

bi soru da benden o zaman. yazılımcısı veya danışmanı olmak için ne gibi nitelikler gerekiyo?

spss dedigin excel'in bi boy buyugu; olayi yok. hangi istatistik aracini kullanacagini bilmen gerekiyor tek olayi o.

sap dedigin ise o kadar komplike hale geliyor ki; yeri geldiginde tum BMW sirketi departmanlari bunun uzerinden yuruyor. kurslarina gidip adam gibi ogrenmek icin saglam paralar vermek gerekiyor.

radyoyu tamir etmekle; f16 tamir etmek ayni sey degil demek istiyorum.

sizin için ufak çapta bi araştırma yaptım ve favorilerim şunlar:

www.vatanbilgisayar.com

www.vatanbilgisayar.com

nokia 6300

samsung gt c3053 de olabilir.

ben yurtdışından telefon apple leptop getrtebılıom konusabılırız stersen ingiltere avustrlya var tek [email protected]

@harpi

sagolasin panpa, ben bizzat gidip alabiliyorum yurtdisindan, 18 yas alti araciya gerek kalmiyor.

çok güzel özellikler ancak elinizden çıkaramazsınız =) mesaj atan adama "hacı süpermiş ama ben onları satmakla uğraşamam. sen hazır satışa çıkarmışken sat eline nakit geçince bir daha mesaj at" desin.

1) dokumanin uzerinde yollayacaginiz adres yaziyor olmali.

2) bunun icin satin aldiginiz magazanin "bu hizmeti veriyor" olmasi lazim. bu durumda dokumani magazaya postalasaniz da oluyor.

3) gozden kacirmislar, ileride vatandaslik icin basvurdugunuzda sorun cikarabilir, sonucta kaydi tutuluyor. turkiyeye turk pasaportuyla giris yaparsaniz duty free alamiyor olmaniz lazim, ama italyan pasaportunuz varsa nasil oluyor tam bilemiyorum.

Bence Garegeband çok yeterli bir yazılım. İşinde çeşitli modelleme pluginleri de var, kaldı ki size yetmezse farklı pluginler yükleyebilirsiniz. Garageband AU ve VST destekliyor.

Eğer çok teferruatlı işler yapmayacaksanız Garageband işinizi görecektir.

Ableton kullanınız bence.Şimdiye kadar yapılmış,kayıt ve performansta iyi iş çıkarabilecek harika bir yazılım.tabii ki parası biraz tuzlu.aöa güzel.

ama garage band var ise o da yeterli olabilir başlar için.

hep inci sözlük'ün yüzünden bence. bazı cevapları görünce inanamıyorum. allahım burası ekşi duyuru mu yoksa bir forum sitesi mi pardon da? diye soruyorum. gerzekçe espriler, embesiller, yılansı fare çocuklar. beklentiyi yüksek tutalım, elele verirsek bu sorunu aşıp hit peşindeki moderasyona gereken cevabı vermiş oluruz bence. inanamıyorum şu haline buranın. dolllldu. dolllduu. oyuncu değişiklik hakkımız dolllduuu.

kullanıcı'lardan da tiksiniyorum. işaretleri "i". ibne olabilirler! dışarıya kapalı olsun duyuru. sadece sözlük yazarlarına özel olsun. youtube açık olsun. gerizekalı cevap yazmak yasaklansın.

geyik cevap almak için açılan duyurular da var. bilgi'den eğlenceye doğru bir kayış söz konusu duyuruda. duyuruyu açan kullanıcıya cevaplardan gereksiz olanları silme yetkisi olmalı bence.

arkadaşım bikerede şu ülkede birisi çıkıp ben salağım desin ya. hep herkes salak, herkes gerizekalı, herkes sıçıp sıvayan. sen çok mu özelsin, çok mu elitsin, insanların nerde, ne yazacağını söyleme hakkını kendinde nasıl buldun?
(bkz: sakin ol şampiyon )
(bkz: kafan çok güzelmiş canım güle güle kullan)

gerçekten şimdi kimseye bir şey deme hakkım yoktur (haşa, verin hatta elinizi öpeyim) diye pek bir yorum yapmayacağım ama moderasyonun mesaj silerken dikkat ettiği hususlar cidden çok garip.. yani çok değil 4 cevabım moderasyon tarafından silinmiş ama neydi ne değildi bilemiyorum bile.. öyle uçuk saçma sapan şeyler yazan biri de değilim, ve neler görüyorum neler, hiç de silinmiyorlar.. herhalde ciddi ciddi tek görevleri "teşekkürler" mesajlarını silmek =) e ne diyelim, işleri zormuş harbinden..

dikkat ediyorum da ekşiden gelenler bunu yapmıyor, i kullanıcıları yapıyor. bunun nedeni de belli zaten.

şu an bir hesap oluştursam, "dedemin daşşağını gördüm napiim" diye bir soru açsam, ki bir dakikadan fazla sürmez. al sana troll, al sana duyuru sikmek. yani diyorum ki, insanlar bir şeyi kolayca elde edince, kıymetini bilmiyor.

soru açabilmek için, 10 tane filan cevap yazmış olmak zorunlu olsa kısmen bir düşüş olur bu absurd şeylerde, diye düşünüyorum.

ha şimdi gerçekten adam dedesini çıplak görmüştür, psikolojisi bozulmuştur, burada da dalgaya gelir, gider intahar eder, hepimiz meşhur oluruz. at ilen it izi birbirine girmiş durumda.

bir de cem şancı gibileri var. çok ciddi bir şey sorsa ben cevap yazmam açıkcası, yalancı çoban durumu var çünkü.

birincisi; "i"lerin en azından %36sının zaten ekşi sözlük yazarı olduğunu düşünüyorum. bu oran umut ediyorum daha da yükselir. çünkü duyuru'nun anonimliğe ihtiyacı olduğunu görüyorum. (üzerine eğitim aldım) yani o "i'ler kötü, es'ler iyi olayı %100 çalışmıyor. boşuna tüm arkadaşlarınızı davet etmeyin.

ikincisi; "i"lerin geyik yaptığı doğrudur, ancak bunun sözlükte dönen geyikten çok bariz farkı yoktur. espri kalitesi düşük olabilir, imla seviyesi düşük olabilir (çünkü "i"ler cahil ibnelerdir!) ancak özünde aynı şeydir. ben de bu sorudan rahatsız oldum mesela, ben bir tespit yapmak istiyorum sayın kırca tadında, ayrıca hakaret dolu. araya "format"a uysun diye yazılan "Moderasyon bu tur mesajlari temizlemekten vazgecip saldim cayira moduna mi gecti?" cümlesini çıkarırsanız "sevgili günlük.." oluyor. rahatsız oluyorum, tamamen soru olmalıydı, tek o cümle de yazabilirdi ne o öyle çok uzun, vaktim kayboldu.

üçüncüsü; "beğenmeyen izlemesin" demeyi biliyorsunuz da, genel olarak soruyorum, "beğenmeyen okumasın"ı neden bilmiyorsunuz? ssg sözlük ile ilgili geliştirme yapmadığında "yapmaz tabii, adamın malı" diyorsunuz da, ekşi duyuru yöneticileri için niye demiyorsunuz?

sözlük yazarı bir fake kullanıcı olarak her gün mutlaka şu reklam bannerlarına 1 kez tıklıyorum, çünkü compumaster para kazansın istiyorum, burada ücretsizce eğleniyor ve bilgi sahibi oluyorum; 1 milyon hit ile gurur duyacağınıza neden çomak sokuyorsunuz?

nasıl bir beklentiniz var tahmin edemedim de, özünde hepimizin aynı olduğunu unutmamanızı diler, "gerizekalı cevaplar"ı tik koymayarak görmezden gelme ihtimaliniz olduğunu, scroll barınızı o tür cevaplara geldiğinizde daha aşağı hızlıca çekebileceğinizi hatırlatır iyi geceler dilerim.

özet: daha sık girin, daha güzel sorular sorun, daha güzel cevaplar yazın; burasının da kalitesinin yükselmesine katkıda bulunun. hitlere takılmayın.

@oldugorusuruz

Konuyu lutfen "i'ler aptal aptal espriler yapiyor, es'ler sahaneler" sigligina cekmeyelim. Boyle bir sey demedim ben. Bu ana konudan uzaklasmak olur.

"uçüncüsü; "beğenmeyen izlemesin" demeyi biliyorsunuz da, genel olarak soruyorum, "beğenmeyen okumasın"ı neden bilmiyorsunuz?"

cevap: cunku begenmedigim cevaplar, gercek cevaplari ararken karsima cikiyor ve vaktimi caliyor, geriyor. tv kanali degil bu.

@no christ requiress; "i"/"es" polemiğini ben de istemem de, sözlük yazarlarına toplu bir vahy gelip duyuru'ya hücum etmediklerine göre 4 ayda; "Simdi ise artik ergenler mi basti yoksa embesiller mi bilemiyorum" cümlesinin yazılırken ağırlıklı olarak "her an burayı basabilecek", kaydol-gir, normal kullanıcıları kastettiği belli oluyor, belki daha genel sormuşsundur tabi neyse.

beğenilmeyen-çöp cevap konusunun ise buraya özgü olmadığını düşünüyorum, internette mutlaka olacak; yani "geyik" bir duyuru cevabı ile bir "troll entrysi" arasında fark yok. kastetiğim "beğenmeyen izlemesin" durumunu, zaten aşabildiğimiz bir şey olduğundan büyütülecek bir durum göremiyorum. ha mesela üstüste 10 tane tuhaf soru olur burada, spam, -ki siliniyor-, o zaman size katılırım. ancak 10 sorudan 1 tanesi saçma, 10 cevaptan 2 tanesi geyik diye de ne burada yazan i-es kullanıcıları, ne de moderasyonu suçlamamanızı öneririm. zira kırk kere "burası çok bozdu" derseniz sahiden bozar. son zamanlardaki geyik başlık-cevaplar geçici şeyler. öyle.

@saykodeli; bu site sadece soru sorduğumuz zaman mı işe yarıyor? daha önce sorulan soruları araştırıp bilgi edinilme gibi bir işlevi yok mu? ya onu bırakın hergün kontrol edip bilmediklerim hakkında bir şeyler öğrenebildiğim bir site ekşi duyuru ancak bazı kişilerin her konuda saçma sapan geyik yapmaları sitenin bu özelliğine zarar veriyor; benim de canımı sıkıyor. moderasyonun gözünden kaçabilir, normaldir. o yüzden kısa zaman içinde adam gibi bir şikayet sistemi yapılırsa en azından bunu dile getirmek yerine şikayetlerle belirtiriz.

özgürlük ve demokrasi modu işte. fena şey yani.

artık burada soru-cevap ya da ilan basit modundan sanki karakter sahibi olma moduna geçilmiş gibi.

dharma falan var bi kere. aslında tick alacak cevap verilmesini teşvik eder gibi ama genel olarak karakter sahibi olma moduna yaklaştırdığı için kötü olduğunu düşünüyorum.





rumuzları belleyip de yardımcı olabilecekse bile cevap vermeyenler var hatta.

"haksızsın" diyerek legal cevabımı veriyorum. çünki son cevabım extreme bir yazı olmamasına rağmen garip bir şekilde uçurulmuş.

sadece başlığı açan arkadaşımızın diğer başlıklarının hiçbirinde geyik görmediğimi, @galadnikov'unda duyuruyu açan insanın başlıklarının sabote edildiğini iddia ettiğini sölemiştim.

şu an arkasından konuşulan, belkide uykularında olan insanlara hakaret edilip, "bu mahalle bizim gidin kendi mahallenizde oynayın" tavrının yanlış olduğunu görmek gerek sadece. burada kimse kimseden üstün değildir. beğenmediğiniz cem şancının yazılarını bende dahil olmak üzere birsürü insan takip ediyor, bilmem farkında mısınız? yönetim gerekli gördüğünde gerekeni yapacaktır. ama aşağıya bakın başlıklara durumu abarttığınızı göreceksiniz.

Dikkat ederseniz 4-5 ay öncesinin soruları daha çok ciddi cevap gerektiriyordu. Sanırım moderasyonun yapmak istediği "teşekkür için tik var, teşekkür mesajlarını silelim, diğer mesajlar çok rahatsız etmiyorsa dokunmayalım". Yani içeriğe kolay kolay karışmıyorlar. Bu kesinlikle bir tercih, iyi veya kötü diyemeyiz.

herhangi bir derbi günü sözlüğe girip maç entrylerini okuyunca, bahsettiğin sözlükçülerin de yarısından fazlasının ortalama bir insandan daha zeki-kültürlü-terbiyeli vs. olmadığını anlarsın.
burdaki yazar kalitesi sözlükten daha yukarda veya aşağıda değil.
burda isminin yanında i olan insanların çoğu da sizin gibi sözlükten uçurulmuş kişler, siz tekrar yazar olmak için 10 entry girip aylarca çaylak olarak beklemişsiniz, gene yazar olmuşsunuz, onlarsa uğraşmak istememişler, yemişim sözlüğünü demişler. ya da uğraşmışlar ve şu anda yazar olmak için sıranın kendilerine bekliyorlar.
son olarak; aslında burda seviye düşük değil, türkiye ortalamasında, belki birazcık üstünde, ve bunun asıl nedeni de -bence- cevaplardan ziyade sorular.

alsında duyuru ve duyuru içine yazılan cevapları ispiyonla seçeneği gelse bir nebze değişebilir her şey. no?

Ben de duyurunun acilen ek modere özelliklerine ihtiyaç duyduğunu düşünenlerdenim. Özellikle duyuru sahibinin gelen cevapları moderasyona report etmesini sağlayacak bir ek özellik şart. Bazen sorduğunuz soruyla hiç alakası olmayan, anlamsızca cevaplar yazılıyor. Sözlük yazarı mıdır değil midir orasını bilemem ama "kullanıcı" hesaplarında bu eğilim daha fazla. Zaman zaman düzgün cevaplar olmak için bir çok duyuruyu dışarı kapatma ihtiyacı bile hissetmeye başladım ben. Duyuru'nun eğlence yeri olmasına ben karışıyım. Çok önemli bir işlevsel ihtiyaca cevap veren duyuru o işlevsellikten uzaklaşırsa amacını yitirmiş olur ve kendi sonunu hazırlar. Burayı sözlükle bir tutmak büyük bir hata olur.

çok ilginç yaa..

herkesin her şeyi yazması normal, karşı çıkılacak bir şey değil, ama birilerinin bundan rahatsız olması tu kaka, olmasın öyle şey, he mi?

yaşasın özgürlük.. yaşasın demokrasi..


edit: Cem Şancı duyurularını takip falan da etmiyorum şahsen ben..

ya fotoğrafla ilgili biriyim hemen hemne fotoğrafla ilgili her duyuruyu cevaplamaya çalışıyorum. daha bu gğne kadar abuk subuk saçma bir cevap hiç görmedim. yad a bilgisayarla ilgili 1208 soru sordum maksiumum combofix ya da montla sıç cevapları verildi ki bence bu geyik çok da aptalca değil. rahatsız olmuyor.

onun dışında abuk subuk açılan duyurular var cevaplardan çok. ben şahsen bakmamaya ya da cevap vermemeye çalışıyorum.

ama olur da ekşideki gibi bir ispiyon bölümü koyarlarsa her duyuru ve cevabının altına daha rahatlayabilir. anlamsız cevaplar ya da yazılardan arınabilir. ya da cevaplarına sorularına göre üyelikler silinebilir. he bir iki tane daha moderatör alınır ama daha keyifli bir site olur.

cikar ruscayi o zaman listeden hemen

genelde uzakdoğu ve afrika dilleri böyle.

en güzel örneği çince (mandarin) zaten.

rusça'da var o çekim olayı, hatta bir de padej diye bir şey var ki rusça öğretirken en zor anlatılan şey o bence.

isvecce

ugraşmazsan türkiye havaalanına girdiğin anda tutuklanman mümkün diye biliyorum ama erkek olmadığım için bana bu konuda ne kadar güvenirsin bilmiyorum.

bildigim kadariyla pek ugrasmak yok. Stockholm'de egitim musavirligine 3-5 basit belge gonderiyorsunuz olup bitiyor. Hem sonra bir problem oldugunda egitimle vs ilgili yardimci olabiliyorlar. Diger turlu sen kimsin ki bizde kaydin yok bir sey yapamayiz diyorlarmis. Musavir kendi dediydi :).

bürokrasi deme uğraş işini garantiye al konsolosluktan öğren. bende benimkini okul yaptırıyor diye biliyordum okul beni atlamış tecilimi yapmamış kaçak pozisyonunda görünüyordum başvuruya gittiğimde. kaçak durumuna düşer işlerde büyürse aileni görmeden komutanını görürsün.

aciklayici olmasi bakimindan;

tecilim zaten var su an bir sene, o nedenle herhangi bir sekilde tutuklamazlar bu bir sene icerisinde giris yaparken.

fakat

yine de dosya actirmam gerekiyor mu su an? seneye 2.sinifken actirsam olur mu? ugrasasim yok da

macbook pro 13 inch.

mobilite -> cok hafif, her turlu gideri ve ekran boyutu var.
batarya suresi -> macbooklarda 8 saat ortalama
multitasking -> os x, windowstan kat kat daha ustun. registrynin sisip sistemi yavaslatmasi antivirus yavaslatmasi vs dertleri yok.


ayrica macbook air performans icin degil tasinilabilirlik ve sagda solda karizma yapmak icin tasarlanmis gibi bir izlenim var bende. evet var. ha dedigin 15 tab + skype + itunes macbook airi kasar mi? ram 2gbdan yuksek oldugu surece kesinlikle kasmaz.

macbook pro 13"

neden?
işletim sistemi çok akıcı ve problemsiz.
kasa kalitesi
muhteşem ekran kalitesi
performans
çok kullanışlı multi touch trackpad
uzun pil ömrü

neden macbook air değil?
düşük performans yüksek fiyat

bir yerlerden macbook pro bulup 1 gün deneyin, sadece multitouch touchpad in sağladığı kullanım kolaylığına bile aşık olursunuz.

macos un akıcılığı zaten apayrı, windows oyuncak gibi geliyor.

aynı konfig.a sahip bir notebook ile karşılaştırmak gerçekten büyük hata olur. imkanınız varsa kıyın paraya. Türkiye den almayın tabi fiyatı gereksiz yere şişirilmiş vergiler yüzünden

yaptigimarastirmalar ve okudugum review'lar neticesinde macbook air'i eledim. cok guzel,cok sekil evet fakat fahis fiyat - dusuk performans hos degil

2.el 1000-1200 tl civarina core2duo, 2 gb ramli modeller var. tek dusuk yeri hard disk'leri gorunuyor (60-80gb). Herhangi bir harddisk uyuyor mu mac'lere?

Bu sekildeki konfigurasyonlar bahsettigim islemleri gerceklestirmemi saglar mi?

Netbook macerasindan tamamen vazgectim.

hepsinin basinda insanlar icindeki komponentlerin sayisal degerlerini degil uyumlu sekilde calismasini ve yazilimin basarisi sebebiyle o komponentlerden beklenmeyen performansin elde edilmesini methediyor.

macbook pro 13" diyor sebeplerimi acikliyorum.

oncelikle performans ve gorunus olarak beyazlara gore cok avantajli. bir beyaz macbook, bir macbook pro ve bir mac pro kullanan biri olarak diyebilirim ki macbook pro gercekten pro adini hakeden, ekrani cok guzel olan ve duz macbook un epey uzerinde bir alet.

yapacagin islere de bir baktim. oncelikle osx faktoru var. digerlerine gelince.
youtube film muzik skype falan filan zaten ayin. hatta mac icin skype in arayuzu benim daha hosuma gider mesela win versiyonuna gore. safari nin mac uzerinde performansi da epey goz dolduruyor.
gitar / bas gitar takip sarki kaydetmek diyorsan tek sozum var: logic. native calisan (hardware destegi olmadan yani) programlar arasinda yanina yoresine yaklasabilecek, yarisi kadar performans gosterebilecek bir program henuz yapilmadi. halihazirdaki rakiplerini dusununce yapilmasi icin daha yillarca beklemek gerekebilir. en karmasik projelerde bile cpu kullanimi cok dusuk.

klasik macbook alacaksaniz evet herhangi bir harddsik uyar. deistirmek icin de acacaginiz 3 tane vida. prolarda biraz daha karmasik. onda da 4 vida falan yani. gayet rahatlikla evde deistirebilirsiniz. google da arayip resimli guidelar bulmak mumkun.

pdf ile cok isiniz olacaksa ozellikle cok hosunuza gidecek. preview aplikasyonunu acin dursun kenarda (zatne programin acik olmasi ile acik penceresinin olmasi farkli seyler osx icin) daha sonra acacaginiz her pdf dosyasi tikladiginiz anda ekrana gelsin. adobe reader'dan cok ceken bunyelere birebir.

ayrica bir sure core2duo 2gb ram 120 gb hdd lik bir model kullandim. 15 tab skype ve itunes uzerine gayet rahat logic acip calisilabiliyordu. kasmayacagindan emin olabilirsiniz.

ben olcay kiz ogrencide kalmistim ucuz diyemeyecegim ama oldukca konforludur. topkaki eresin otelin karsisinda birde findikzade de istanbul kiz ogrenci yurdu var fiyatlar olcaya gore daha iyi ama ayni rahatlik konusunda bise diyemicem.

olcay ayni otel gibidir hatta eskiden adini unuttugum bi otelmis banyosu falan odada hergun temizlenir spor salonu ve kutuphanesi vardir falan filan...

istanbul'u falan bilmem o yuzden yer olarak nasildir bilemiyorum ancak ben de olcay diyorum. 2 kiz kardesim de orada kaldi 5 yil arayla ve gayet memnundular. cairo'nun soyledigi gibi otelden cevrilmis falan. temiz, spor salonlu vs. biraz pahali gibiydi hatirladigimi kadariyla.

oturma iznin olduğu anda artık sen orada yaşıyor oluyorsun. tax free'de turist olarak gittiğin ülkede, yani yaşamadığın ülkedeki bir kısım aslında ödememen gereken vergiyi geri aldığın bir sistem.

yani oturma iznin varsa italya'da tax free yapamazsın, ancak Türkiye'den aldığın ürünler için tax free'den yararlanabilirsin ülkeden çıkarken.

tr;den cikarken tr'ninkini alabilirsin ama italya'ninkini normalde alamazsin. sayet bilmeyen biri falan olursa italya'dan da bir ihtimal alabilirsin belki.

sen oturma iznini alana kadar 1 yıl gececeginden bu sure zarfında tax refund'ı kullanabilirsin.

valla binanın ne oldugunu bilmiyorum ama orayı yıkık dökük halinden cıkarıp, masraf edip kiraya vermektense böyle bir çözüm düşünmüş olabilirler. dünyanın parasını alıyorlardır o reklam için.

yav trenden atamazlar ya, madem seviyosunuz macereyı, doğru haydarpaşaya..

canınızı alcak değiller ya yahu.

gaza degil, somut bilgiye ihtiyacimiz var

tsk kib bye

trendeki toplam kişi sayısı fazla cıkınca ilk durakta atılırsınız hem de ustune ceza odersiniz. bence gitmeyin degmez.

cezalı para ödersiniz, oturacak yer varsa oturursunuz. ayakta gitmek yasak değilse gidersiniz. yakalanmama ihtimaliniz yok. tuvalette takılamayacağınıza göre yol boyu:D

%50 değil, tam biletin 2 katı ödeniyor olması lazım.

internetten yer durumundan diğer duraklara kadar bilet almaya çalışın..mesela bilecik yoksa adapazarı yoksa kocaeli..daha sonra biletinizde yazan durağa gelene kadar yerinizde oturun durağa gelmeden 10 dk önce yemekliye geçin ve yolculuğun kalanında size bilet sorulmama ihtimali çok yüksek..sorulursa da kalan yol parasının 2 katı ödeniyor tabi biraz abi biz öğrenciyiz ayaklarıyla bu fiyat makul bir düzeye de çekilebilir:)

bence kendi telefonunuzu verip 4'ü bekleyin, ağustosta gelecek muhtemelen türkiyeye..
4'ü gördükten sonra 3gs'in pek bir olayı kalmadı..

1 ay önce sorsaydınız 3gs alın derdim.

şimdi verin telefonu, bekleyin 2 ay idare edin, 4 pişman etmez diye düşünüyorum.

kimsenin, hatta doktorlarin bile "doktora git" disinda bir sey onerecegini zannetmiyorum.

sinir sıkışmasından tut da sinirlerin olduğu bölgede oluşan ödemden, karpal tünel e kadar herhangi bir şey olabilir. bence en kısa sürede bir doktora görün. geçmiş olsun.

kalbinde bir problem de olabilir, kansızlıktan da olabilir.acil doktor!!

MS oyle bi$i diilmis, kuzenimde var ordan biliyorum. benimki de uyusunca ona sordumdu "MS diyorlar, MS boole mi" diye :) ha sikayetim de anlatiginin aynisiydi....

kubital veya karpal tunel sendromuna benziyor. norologa git emg yapsin ayna gibi cikiyor. benimki karpal tunel cikmisti, bilekte sinir sikismasi. eger oyleyse tedavisi de fizik tedavi, cok ileri durumlarda ameliyat.

multiple skleroz dediğimiz hadise periferik sinirleri tutmaz. yani omurilkten çıkan sinir demetlerini ms tutmaz. ms genellikle merkezi sinir siteminde plaklar yapar ve bunlara ait bulgular görülüğr. tarif ettiğin durum cts yani karpal tünel sendromuna benziyor. uzun süre elerin bükük halde bir iş yapıyorsan mesela klavyede çok vakit harcıyorsan bu başına gelebilri. kendi kendine küçük bir test yapabilirisn. el sırtlarını bilekten birbirine birleştir.bu şekilde 5dk tut. eğer uyuşma başladıysa doğru fizik tedavi uzmanına git. ayrıca vitamin b12 eksiklikleri sinir uyuşmalarına neden olabilir. bir vitamin b12 düzeyine de baktır nolur nolmaz.

calculus for dummies var ciddi olarak :)

@no christ requiress: +1

Başvurduğunuz üniversite Amerika'da ise hiç korkmayın. Sizi zaten "Intermediate Algebra" adındaki orta okul matematiğinden başlatacaklardır, ACT skorunuza da bağlı olarak. Bu durumda da lisede görmüş olduğunuz matematiği hatırlayarak ilerleyeceksiniz. Ben de Hukuk'tan mezun oldum ve sayısal ağırlıklı bir bölümde okuyorum, zerre kadar da zorlanmadım. İçiniz rahat olsun yani.

Gerçi bakmışsınızdır ama,
Öğrenci Meşruhatlı Pasaport

Yurtdışına öğrenim için gidecek olan vatandaşlarımızın, Milli Eğitim Bakanlığından alacakları durumlarını gösteren belgeyle müracaat etmeleri halinde, umuma mahsus münferit pasaport almak için gerekli olan diğer belgeleri de ibraz etmeleri kaydıyla harçsız "Öğrenci" meşruhatlı pasaport verilir.

diye bir şey buldum. MEB'in sitesini alt üst edin derim. Orada açıklama vardır.

ben de sizin gibiydin ama ben şubat ta gittim.. "yaee niye gelmedin ekim de kasım da kaçak gözüküyorsun" dediler "yani?" dedim bir şey demediler daha sonra işlemlerimi hallettiler ben de tecil belgemi alıp gittim.. yani hiçbir şey olmuyor merak etmeyin.. lakin işlemler 1 günden fazla sürebilir benden söylemesi, ben salı saat 1:30 da askerlik şubesindeydim, o gün bitmedi, çarşamba sabahı 9:00 da gittim işlemler 3:00 de bitti.. korkmayın bu arada herhangi farklı bir işlem yapılmıyor, aynen tecil işlemlerini yapıyorsunuz, nasılsa 2 yıl hakkınız var yani..

@kalim: tecil işlemleri esnasında sağlık muayenesi falan da yapılıyor mu?
yanımızda ne götürmemiz gerek tecil için, internetten bakmaya üşendim şimdi.
bir de sen hangi şubede yaptın o işlemleri? duyduğuma göre bazı şubeler daha kalabalık oluyormuş.
benim durumum da sizinkilerle aynı yani ben de gecen sene mezun oldum ve hiç bir şey yapmadım şimdiye kadar.

Yeni gordum mesaji kusura bakmayin, evet daha once muayene olmadiysaniz muayene olacaksniz. Ben kadikoy-uskudar askerlik subesine gittim, yalniz muayene orada olmuor kdaikoy saglik ocagina yonlendiriyorlar.. Valla belgeleri tam hatirlamiorm duyuru da tecil diye aratirsaniz cikar ama hatirladiklarim 3-4 fotograf,mezuniyet belgesi ve 4 fotokopisi, kimlik 4 tane fotokopisi.. Siz yine de bakin.. Valla kadikoy ve uskudar subesi genelde hep kalabalik oluor dierlerini bilemiycem, ama isin icinde muayene olunca sizin isiniz illa ki uzun surecek o yuzden erken gidin..

ben sıkıntı yaşamışdım. elimde okulun verdiği damgali mühürlü transkriptin fotokopisini notere götürdüm (orjinaliyle birlikte) noter biz ingilizce belgeye aslı gidibir onayı veremeyiz demişdi.
okuldan 2 tane transkript aldım biri türkçe biri ingilizce
ingilizce onlanı fotokopisini çektim. Bu fotokopiyi yeminli tercumana türkce transkript ile birlikte götürdüm. o ikisini zımbalayıp mühürü bastı. sonra onun fotokopisini aldım bir daha. (türkçe+ingilizce yeminli tercüman onaylı transkrip) bunu notere götürdüm aslı gibidir diye mühürü bastı.
Evet karışık ve uzun ama Devlet işi nede olsa.

ya fotokopisine de asli gibidir i okuldan vurdurup imzlatacagim. yine de apostil gerekir mi buna da?

notere gidecegim demedim, yanlis anladin sanirim.

since the diploma of mentioned student is being issued, this provisional graduation certificate has been delivered to him/her only for once and shall be replaced with the diploma.